yaşadığım süre içerisinde değerini hiç bilemediğim şey uyku. başka insanların da böyle midir bilmiyorum ama yaşlandıkça daha az uyumaya başladım. eskiden hiç değilse 6 saat kadar uyuyabilen ben, 30'larıma yaklaştıkça 2-4 saat ancak uyuyabilmeye başladım.tabii bunun böyle olmasında yaşadığım ruhsal çöküntüler de var, aile içinden sevilen insanların kaybedilmesi, yaşamın olduğu gibi değişmesi, ayrılıklar, aşk acıları, alkol vesaire.
hani derler ya insan kaybetmeyince değerini anlamıyor diye, işte bana göre tam da uyku için geçerli. herkes uyurken, yalnız başına oturmak, kendi kendinle hesaplaşmak bazen iyi olsa da belirli bir zamandan sonra sıkmaya başlıyor insanı. ya da gece otobüs yolculuklarını ele alalım, herkes horuldayarak uyurken - muavin bile -, şoförle beraber yolu izlemek pek iç açıcı bir durum değil. ha bu uykusuzluk durumu nispeten sevgilimle beraberken değişebiliyor, hiç değilse onunlayken güzel bir uyku çekebildiğim günler oldu. tabii bunda onun verdiği huzurun gerçeği de yadsınamaz.
çocukluğumdayken duyduğum bir bilmece vardı, muhtemelen siz de hatırlarsınız hani şu '' çarşıdan alınmaz, mendile konulmaz, ondan tatlı hiçbir şey olmaz. '' hakikatten de öyle olduğu gerçeğini daha az uyumaya başladıkça fark ettim. yani parayla satın alınabilse her türlü masrafımdan kısıp 1-2 saatlik almak isterdim. ama maalesef icat edilmedi daha.
insan birşeyin değerini kaybedince anlar ya, siz siz olun uyuduğunuz uykunun değerini bilin. herkese iyi uykular...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder